30 Mart 2008 Pazar

Depreme karşı yılan robot projesi



Isparta Özel Altınbaşak Bedri Ayhan Koleji öğrencileri, olası depremlerde arama kurtarma çalışmalarında kullanılmak üzere 'yılan robot' icat etti.

Uzaktan kumandalı 3 motor yardımıyla çalışan, bütün yüzeyleri tekerleklerle donatıldığı için enkaz altında çok rahat ilerleyebilen robotun, baş kısmına yerleştirilen oynar başlıklı kamera sayesine içerideki ses ve görüntüyü dışarıya aktarılabiliyor.

Öğrenciler hazırladıkları bu proje ile İstanbul'da başlayan 16. Uluslararası Çevre Proje Olimpiyatları'na katıldı. Öğrencilerin hazırladıkları projeye danışmanlık yapan bilgisayar öğretmeni Yücel Pendik 1999'daki Marmara depremi sonrasındaki arama- kurtarma görüntüleri ve olması muhtemel depremler düşünüldüğünde bu tür projelerin öneminin daha da ön plana çıktığını söyledi.

Pendik, "Robotu bize aktardığı görüntü ve seslere göre kumanda ederek yönlendiriyoruz. Deprem arama kurtarmada çok etkili. 12 santimlik bir delikten girerek ilerleyebiliyor. Kafa kısmında ki kamera dönüyor ve led diyot lambalarla aydınlatma sağlanıyor. Öğrencilerimiz oyuncak arabaların uzaktan kumanda devresinden etkilenerek projeyi geliştirdiler." dedi. Pendik, robotun sadece karada değil, suda da hareket edecek şekilde geliştirilebileceğini söyledi.

Projeyi hazırlayan öğrencilerden Burak Güzeldülkar, deprem sonrasındaki arama-kurtarma çalışmalarını kolaylaştırarak kayıpları en aza indirmek düşüncesi ile böyle bir projeyi yapmaya karar verdiklerini söyledi.

Proje üzerinde çalışırken uzaktan kumandalı arabaların devresinden faydalandıklarını kaydeden Güzeldülkar, "Biz daha az motor daha çok tekerlekle böyle bir robotu geliştirdik. Böylelikle maliyetleri de düşürmüş olduk. Geliştirilmesi halinde arama-kurtarma çalışmalarında ciddi bir katkısı olacağını düşünüyoruz." dedi.

TV'den görüntülü görüşme fırsatı



İletişim teknolojileri baş döndüren bir hızla gelişiyor. İnternet ve cep telefonundan sonra şimdi de televizyon üzerinden haberleşme dönemi başlıyor. Dönüşüm bir aparatla başlıyor.

TV'ye bağlanacak küçük bir cihaz sayesinde, binlerce kilometre uzaktaki kişilerle görüntülü konuşmak mümkün olacak. Yeni sistem, farklı ülke ya da şehirlerde yaşayanların istedikleri an birbirlerini görebilmelerini sağlayacak.

'IPTV' adı verilen sistem, İngiltere ve Fransa'nın ardından haziran ayında Türkiye'de devreye girecek. Söz konusu hizmet, set top box (STB) isimli cihaz üzerinden yürütülüyor. Bir ucu telefon hattına diğeri TV'ye bağlanan cihaz, internet tabanlı çalışıyor. İki yönlü iletişim imkanı sağlayan cihaz sayesinde, uzaktan eğitim, video konferans ve uzaktan sağlık hizmetleri almak da mümkün.

STB cihazları, internet ve cep telefonlarından sonra iletişim teknolojilerinde yeni bir çığır açacak. IPTV tümüyle devreye girdiğinde hem insanların televizyon izleme alışkanlıkları değişecek hem de TV'ler sadece kanalların seyredildiği cihazlar olmaktan çıkacak. Seyirci, ne zaman neyi izleyeceğine kendisi karar verecek. Örneğin seyirci, takip ettiği bir dizinin istediği bölümünü istediği yerinden izleyebilecek. IPTV, batılı ülkelerde ciddi bir yaygınlık kazandı. Türkiye'de ise dijital platform hizmeti sunan Digiturk, isteği bağlı yayın uygulamasını belli ölçüde hayata geçirmeye başladı.

Bir tarafı telefon hattına bir tarafı da TV'ye bağlanan STB cihazları internet tabanlı çalışıyor. Bu sayede iki yönlü bilgi iletişimi sağlanabiliyor. Cihazla uzaktan eğitim, video konferans (görüntülü telefon) ve uzaktan sağlık hizmetleri almak da mümkün. Özellikle yaşlı nüfusunun yoğun olduğu Avrupa ülkelerinde vazgeçilmez bir hizmet haline gelen IPTV sayesinde hastalar, hastaneye gitmeden doktora görünebiliyor.

Kişileri uzaktaki yakınlarıyla televizyon üzerinden görüntülü konuşma imkânı da tanıyan yeni teknoloji, haziran ayı içerisinde Türkiye'de de kullanılmaya başlanacak. Bu amaçla Türk Telekom, IPTV ihalesi açtı.

Bu ihaleye giren firmalardan Alcatel Teletaş, şimdiden Türkiye'nin ilk IPTV destek merkezini de kurdu. Fransız ve Amerikan ortaklı firma, Türkiye'de internet televizyonu ile ilgili faaliyetleri İstanbul'daki merkezinden yönetecek. Şirketin Murahhas Aza ve üst düzey yöneticisi Haluk İlkdoğan, geleneksel TV anlaşıyını geliştirerek kaliteli bir seviyeye taşıyacaklarını söyledi.

Yeni sistemde her kullanıcının ayrı bir yayını izleyebileceğini ve sistemin interaktif olacağını kaydeden İlkdoğan, bu sayede DVD'de olduğu gibi televizyon yayınının da durdurulup geriye alınabileceğini ifade etti. İlkdoğan, "Maç yayını sırasında arkadaşlarınızla yayın üzerinden mesajlaşabilme şansına sahip olacaksınız. İstediğiniz programı özgürce seçebileceksiniz. Kısaca internet üzerinden gerçekleştirdiğiniz her işlemi televizyon üzerinden de yapabilme imkânına kavuşacaksınız." dedi.

Telekom, yeni sistemin yol haritasını belirledi

IPTV'de iş modelini oluşturup ürünün yol haritasını çıkaran kurum ise Türk Telekom. Kurum, İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa, Eskişehir, Tekirdağ, Adana, Antalya ve Denizli'de tüketici beklentilerine uygun hizmet profili hazırlamak amacıyla 1.500 kişiyle görüşme yaptı.

Değerlendirmeler neticesinde yeni hizmet için müşterilerin aylık ne kadar fatura ödeyeceği tartışıldı. Ankete katılan vatandaşların bir bölümü 'alacağım her hizmetin ya da izlemek istediğim her yayının ayrı bir fiyatı olsun' derken, bazıları da IPTV'deki tüm hizmetler için sabit bir ücret belirlenmesini önerdi. Bu çerçevede müşteriyi memnun edecek farklı hizmet paketleri (ekonomik, standart ve yüksek standart gibi) ile farklı fiyat kategorilerinde IPTV servislerinin verilmesi planlanıyor.

Türk Telekom, bunu genişbant internet erişiminin yayılması için de bir fırsat olarak görüyor.

Cep'ten hem hızlı hem ucuz internet



Düşük fiyata ve güçlü bir kablosuz erişim imkânı sunan teknoloji sayesinde artık dizüstü bilgisayara takılacak bir kartla, yer değiştirilse bile sürekli internete takılı kalınabilecek.

Bilgisayar şirketi İntel, geçen yıl Türk Telekom ile birlikte Wimax Ambulans Pilot Projesi'ni hayata geçirdi.

Türk Telekom'un Wimax lisanslarını vermeye başlamasıyla Türkiye'de birçok şeyin değişeceğini aktaran Haluk İlkdoğan, Alcatel'in hazırladığı Wimax 16e ürününün, GSM'den sonra en büyük teknoloji dalgasını oluşturmaya aday olduğunu söylüyor. Düşük fiyata ve güçlü bir kablosuz erişim imkânı sunan teknoloji sayesinde artık dizüstü bilgisayara takılacak bir kart sayesinde, yer değiştirilse bile sürekli internete takılı kalınabilecek. Ayrıca söz konusu teknoloji dizüstü bilgisayarla sınırlı kalmayarak, kullanıcılar wimax uyumlu cep telefonları sayesinde çok hızlı internet imkânı, VOIP ve video izleme şansı bulacak. Önümüzdeki günlerde gündeme gelmeye hazırlanan wimax ile müşterilere yeni ürün modelleri sunacaklarını anlatan İlkdoğan, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Rekabetin daha da gelişmesi ile bu hizmetlerin ülkemizde hayata geçtiğini çok kısa zamanda göreceğiz. Biz Türkiye'de sabit şebekelerde lider konumdayız. Ve ana hedefimiz, sabit şebekelerdeki liderliğimizi devam ettirirken, mobil şebekelerde de büyümek. Nortel'in 3N birimini satın aldıktan sonra, dünyada gerçekleşen 16 ihalenin 8'ini kazandık. Bu başarıyı Türkiye'ye taşımak istiyoruz. Umarım Türkiye'de 3N başta olmak üzere, birçok projede yer alacağız."

27 Mart 2008 Perşembe

Bıçağın delemediği tişört üretildi



Bir Japon firması bıçak darbelerine karşı dayanıklı bir tişört geliştirdi. Bu yeni ürünün kumaşı kalın bir liflerden üretildi. Bildiğimiz pamuktan yapılan tişörtlerin üç katı daha fazla sağlam.

Yüzüklerin Efendisi de dahil birçok fantastik hikayede kahramanlar onları darbelere karşı koruyan bir pelerin ya da benzeri bir giysi giyerler. Osaka'da kurulan bir Japon firması olan Nihon Uni firması bu fantastik hikâyeyi gerçeğe dönüştürüyor.

Özellikle gece geç saatlerde şehirlerde suç oranları yükseliyor ve dünyanın hemen hemen yerinde bu suçlara kurbanlar veriliyor. Bu tür suçlarda zarar görmenizi engelleyecek hafif ama güvenli bir giysi giymek artık hayal değil.

Üreticiler yeni ürünlerini, birçok insanın kötü niyetle işlenen bu suçlara çocukların kurban gitmesinden etkilenerek ortaya çıkardıklarını açıkladılar. Bu yeni ürünün kumaşı kalın bir liflerden üretildi. Bildiğimiz pamuktan yapılan tişörtlerin üç katı daha fazla sağlam.

Bu lif bir çeşit termoplastik olan polietilenden üretildi. Çok hafif karbon kökenli çok sağlam liflerden oluşan bir malzemeden oluşan Dupont firmasının geliştirdiği Kevlar'a benziyor.

Kevlar'lar günümüzde zırh, halat ve yanmaz koruyucu giysilerin yapımında kullanılıyor. Bu tişörtün yapımında kullanılan fiber ise, Kevlar'dan farklı olarak yıkanabiliyor, çok daha hafif ve günlük kullanıma uygun. Nihon Uni firması tişörtlerinin bıçakla yapılan saldırılarda yırtılmaya karşı dayanıklı olduğunu da iddia etti.

Haziran ayında Japonya'da piyasaya çıkacak olan tişörtün kısa ve uzun kollu olmak üzere iki farklı modelinin olacağı bildirildi. Kısa kollu tişört 190 dolardan, uzun kollu tişört ise 220 dolardan satılacak.

16 Mart 2008 Pazar

Beyin gücüyle çalışan oyunlar yolda



Bilgisayar oyunu düşkünleri yakında sanal ortamda duygu ve düşünce yoluyla da oyun oynayabilecek.

Bilgisayar oyunlarını daha da gerçek kılmaya aday olan ürünse özel bir başlık. ABD-Avustralya ortak şirketi Emotiv’in ürünü olan bu başlık, beyindeki elektriksel faaliyetleri yakalayıp kablosuz bağlantı yoluyla bilgisayara gönderiyor. Böylece oyunu oynayan kişi, sanal ortamda kontrol ya da kumanda çubuğu olmaksızın doğal ve sezgisel olarak hareket edebiliyor.

İnsan beyni yaklaşık 100 milyar sinir hücresi ya da nörondan oluşuyor; bunlar sinirsel uyarıları elektrik yoluyla ya da kimyasal olarak iletiyor.

Başlık, sinirsel faaliyetleri okumak için elektroensefalografi ya da EEG adı verilen bir yöntem kullanıyor.

Halk arasında beyin elektrosu çekme diye de adlandırılan ve yaklaşık 100 yıldır kullanılan bu yöntemle beynin bir çok çalışma bozukluğu tespit edilebiliyor.

Başlık temel olarak beyin dalgalarını okuyup bunları bilgisayar oyununu yönetecek komutlara çeviriyor.

Emotiv şirketinin Genel Müdürü Tan Le, bu başlığın oyunlardaki sanal karakterlerin duygusal tepkilerini daha gerçekçi yapacağı görüşünde.

Bu yöntemin yeni olmadığını söyleyen Le, herkesin kullanabileceği şekilde ve oyun oynamak için ilk defa piyasaya sürüldüğünü ifade ediyor.

Epoc adı verilen teknoloji sayesinde bir çok yüz mimiğini yapmak mümkün.

Örneğin oyuncu gülümsediğinde, göz kırptığında ya da yüzünü ekşittiğinde başlık bu mimikleri algılayıp oyundaki karakterin yüzüne aktarabiliyor.

Ya da oyunda bir başka karakteri öldürdüğünüzde güler ya da mutlu olursanız, sanal karakteriniz sizi duyarsızlıkla suçlayabiliyor.

Bu mimikler ya da eylemlerin sayısının 30’u aştığı belirtiliyor.

Oyunculara sadece düşünce gücüyle sanal ortamda eşyaları hareket ettirebilmek düşüyor.

299 dolara satın alınabilecek bu aygıt, hareketleri algılamak için bir jiroskoba ve bilgisayara takılı USB ile bağlantı kurmasını sağlayacak kablosuz iletişim teknolojisine sahip.

Google’a Avrupalı rakip geliyor



Avrupa ülkeleri İnternet’in en büyük arama motoru Google’a rakip çıkarma arayışında. Sitenin adı “Quaero”, Latince’de “Arıyorum” anlamına geliyor. Ama işleri hiç de kolay değil. Zira rakipleri çok güçlü...

İnternet devi Google’a Avrupalı rakip geliyor. Sitenin adı “Quaero”. Yazılım, bilgisayarların yanı sıra televizyonlar ve cep telefonlarına da girecek.

Projenin arkasında Avrupa Komisyonu’ndan onay alan Fransa var. Bu çerçevede, 152 milyon doları gözden çıkaran Fransız hükümeti, projenin 5 yıllık finansmanın yarısını karşılamayı vadediyor.

2005 yılının Nisan ayında Jacques Chirac ve Gerhard Schroeder’in ortak fikrinden doğan ve bugüne kadar içeriği gizli tutulan Quaero, Fransız teknoloji devi Thomson’ın liderliğinde, 23 Fransız ve Alman yazılım şirketi ve üniversiteden oluşan bir konsorsiyum.

Google’a rakip olma hedefini taşıyan arama motoruna, geliştirildiği ilk beş yılda Fransa ve Almanya’nın ayırdığı bir - iki milyar Euro’luk araştırma-geliştirme fonu, ABD’li dev Google’ın bütçesi yanında çok küçük kaldığı için de çeşitli çevrelerce alaya alınmıştı.

Avrupa’nın bugüne kadar Google karşısında rakip çıkaramaması, Avrupa’daki şirketlerin ortak hareket edememesine bağlanıyordu.

Zira, bazı Alman partnerler, 2006 yılının Aralık ayında Fransa ile Quaero’nun tasarımıyla ilgili olarak anlaşmazlık yaşayınca projeden çekildi ve Alman hükümetinin desteklediği Theseus arama motoru projesine odaklandı.

Fakat, Avrupa Komisyonu, Salı günü “Quaero tüm Avrupa toplumları açısından olumlu bir proje” diye açıklama yapınca, girişimin AB’nin tam desteğini aldığı da netlik kazandı.

Proje lideri Thomson’ın açıklamasına göre Quaero, çoğunlukla Internet network geliştiricilerine, içerik dağıtıcılarına ve film prodüksiyon stüdyolarına hizmet vermeyi amaçlıyor.

Fakat Quaero’nun işi yine de çok zor.

Zira, Google, yeni yazılımlar ve telekom servisleriyle, sektördeki liderliğini daha da sağlamlaştırmak yolunda ilerliyor.

12 Mart 2008 Çarşamba

Gizli çekim ve dinlemeye karşı ‘anti casus’lar



Gizli olarak kaydedilmiş ses ve görüntülerin son günlerde peş peşe internet ortamında yayınlanması, ‘anti casus’ sistemleri satışlarında patlama yaşanmasına neden oldu. Sistem, ‘böcek’ dinleme cihazlerını ve gizli kamera kayıtlarını engelliyor.

Bazı firmalar tarafından internet üzerinden satışı yapılan “anti casus” sistemlerine olan talep de yoğun artış yaşanıyor. Bu tür sistemlerin satışını da yapan biri elektronik güvenlik firmasının sahibi Ömer Gökçen, casus dinleme ve kamera sistemlerinin kimileri tarafından “tehdit” unsuru olarak kullanıldığını söyledi.

Son zamanlarda internette video paylaşım sitelerinde yayınlanan bazı video ve ses kayıtlarının ardından özellikle iş adamlarının konuşmalarının dinlenilmesini önlemek için çözüm yolları aradığını belirten Gökçen, “anti casus” sistemlerinin satışında artış olduğunu kaydetti.

Fiyatları 250 dolar ile 1500 dolar arasında değişen cihazlar sayesinde, “böcek” olarak adlandırılan dinleme cihazlarının tespit edildiğini ve gizli kamera çekimlerinin engellendiği belirterek, tüm casus dinleme ve izleme sistemlerine karşı ürünler bulunduğu anlattı.

Gökçen, söz konusu cihazlardan bir bölümünü Türk emniyet ve istihbarat birimlerinin de kullandığını bildirdi.

EVLENECEKLERİ KIZI İZLİYORLAR
Casus dinleme ve gizli kamera sistemlerine yönelik artışında devam ettiğini kaydeden Ömer Gökçen, özellikle aldatıldığını düşünen eşlerin, evleneceği kızı takip etmek isteyen erkeklerin ve çocuklarının okuldaki yaşamından haberdar olmak isteyen velilerin, bu tür cihazlardan satın aldıklarını kaydetti.

Ev ve cep telefonlarının dinlenmesi, bilgisayarlardaki mesaj ve sohbetlerin izlenmesi, ortamların gizli kameralarla takip edilmesi için üretilmiş çok sayıda ürün olduğunu belirten Gökçen, geliştirilen her casus sistemin karşısına teknolojinin “anti” bir sistem ürettiğini sözlerine ekledi.

Bu arada casus cihaz ve sistemler satan kişi ve firmaların, aynı zamanda “anti” casus sistemleri de satması dikkati çekiyor.

Hukukçular ise casus yazılım ve cihazların, kişilerin özel hayatına yönelik mahremiyeti tehdit ettiğini belirterek, yasa dışı dinlemenin suç olduğunu belirtiyor. Söz konusu cihazların kontrolsüz bir şekilde satışı ile kötü niyetli kişilerin çevrelerindeki insanları “tehdit” edebileceğini vurgulayan hukukçular, başta Telekomünikasyon Kurumu olmak üzere savcılık ve emniyet birimlerinin gerekli önlemler alarak, müdahalede bulunmasını istiyor.

‘ANTİ CASUS’ SİTEMLERİ VE ÖZELLİKLERİ
Verici Tespit Cihazı: Kablosuz yayın yapan her türlü vericiyi tespit edebilen detektör cihaz, 0-5,4 GHZ arasında yayın yapan ses vericileri, gizli kameralar ve casus telefonları tespit ediyor. (Fiyatı: 250 dolar)
Frekans Göstergeli Profesyonel Verici Tespit Cihazı: Kablosuz yayın yapan her türlü vericiyi tespit edebilen ve aynı zamanda LCD ekranında frekansını ve yayın şiddetini gösteren cihaz, 0-3 GHZ arasında yayın yapan ses ve görüntü vericileri ile casus cihazları tespit ediyor. (Fiyatı: 850 dolar)
Kalem Verici Tespit Cihazı: Herhangi bir ortamda cep telefonu aktif olduğunda ışıklı uyarı veriyor. Cihaz, cep telefonu kullanımını yasaklayan kurumlarda ilgi görüyor. (Fiyatı: 160 dolar)
Araç Takip Sistemi Bloke Cihazı: GPS uydu takip sistemlerinin uydudan aldıkları konum bilgilerine ulaşmasını engelleyen sistem, söz konusu takiplerde haritadan izlenmeyi engelliyor. Araç çakmağına takılarak kullanılan cihaz, uydu takibinden kurtulmak isteyenlerin tercihi. (Fiyatı: 475 dolar)
Lazer Gizli Kamera Tespit Cihazı: Kablolu veya kablosuz her türlü gizli kamerayı tespit edebilen ürün, verdiği uyarıyla kullanıcılarını uyarıyor. (Fiyatı: 875 dolar)
Cep Telefonu Engelleyici (Jammer): Cep telefonlarının sinyal almasını engelleyerek, iletişimi kesiyor. Özel anlarda veya bilgi sızmasını engellemek amacıyla toplantılarda çalıştırılan cihaz, 30-40 metrekare alanda, cep telefonlarını bloke ediyor. (Fiyatı: 650 dolar)
Gizli Kamera Yayın Bozucu: Kablosuz gizli kameraların yayınını engelleyen sistem, 900 Mhz ile 2400 Mhz bantları arasındaki video kameraların yayınını engelliyor. (Fiyatı: 775 dolar)
Kablosuz Kamera Yakalayıcı: Kablosuz gizli kameraların ve güvenlik kameraların yayınını tespit eden cihaz, aynı zamanda söz konusu kameraların görüntülerini renkli ekranında gösteriyor. Cihaz, 300 metre alan içindeki tüm kablosuz video yayınlarını alıyor. (Fiyatı: 1400 dolar)

Beyni okuyan makine geliştirildi



Bilim adamları, beyin faaliyetlerini tarayarak insanların zihnindeki imgeleri okuyabilecek bir bilgisayar tekniği geliştirdi. Araştırma, gelecekte insanların hayalleri ya da anılarını görüntüleme teknolojisinin geliştirilmesi ihtimalini doğuruyor.

Bu büyük buluş, ABD’li bilimadamlarının, hastanelerde teşhis sürecinde sıkça kullanılan MRI yani manyetik çözünürlük görüntüleme tekniğiyle, bir dizi siyah beyaz fotoğraf gösterdikleri deneklerin beyinlerini incelemeleri sonucunda geldi.

Uzmanlar, daha sonra bir bilgisayar yoluyla yaptıkları her 10 tahminden 9’unda, deneğin ne tür bir imgeye odaklandığını tespit etmeyi başardılar.

Araştırma, gelecekte insanların hayalleri ya da anılarını görüntüleme teknolojisinin geliştirilmesi ihtimalini doğurdu.

11 Mart 2008 Salı

Filminizi DVD'de mi sabit diskte mi istersiniz?



El kameraları artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Son teknoloji kameraların bazıları sabit diske, bazıları doğrudan DVD'ye kayıt yapıyor. Peki ideal kayıt formatı hangisi?

DVD

HİKÂYESİ
Video kameralar ilk piyasaya çıktıklarında analog kasetlere kayıt yapıyorlardı. Ancak 90'larla birlikte dijital kasetler giderek daha çok kullanılmaya başlandı. 2001 yılında Hitachi firması DVD'ye kayıt yapan ilk kameraları çıkardı.

ARTILARI
Tanesi 1 YTL bile olmayan boş DVD'leri her yerde bulabilir, kamerayla kayıt yaparken 'filmim bitecek' sorununu hiç yaşamayacağınızdan emin olabilirsiniz. DVD'nin içinde MPEG2 formatında saklanan film dosyasını oynatmak da çok kolay: Bir DVD oynatıcıda hemen filminizi seyredebilir ya da filmi önce bilgisayara aktarıp, üzerinde oynayıp son haliyle DVD'ye yazabilirsiniz.

EKSİLERİ
Kameranın kaydettiği dosya MPEG2 formatında olacak ve profesyonel bir film kadar yüksek çözünürlüğe ulaşamayacaksınız. Bu formattaki dosyaları daha sonra evde düzenlemek isteyenler için fazla bir program seçeneği yok, olan program da çok kaliteli değil.

KAYIT SÜRESİ
DVD'ye en yüksek kalitede ancak 30 dakikalık kayıt yapılabiliyor. Kaliteyi düşürdükçe kayıt süresi artıyor. En çok 110 dakika kayıt yapabilirsiniz.

FİYATI
Canon'un 30x optik, 800x dijital zoom yapan, 800 bin piksel çözünürlüklü ve DVD'li DC201 modeli 720 YTL'ye satılıyor.

GELECEĞİ
Çektikleri görüntüleri kurgulamak, üzerinde oynamak isteyenler için DVD'li kameralar görüntü kalitesinden taviz vermek anlamına geliyor. Ancak düğün ve sünnet görüntüleri çekmekten ötesini istemeyenler için DVD'li kameralar gittikçe ucuzlayan fiyatlarıyla çok çekici.


HDD

HİKÂYESİ
Eğer DVD'li kameraları kasetli Walkman'lere benzetirsek, sabit diskli kameralar da iPod'lara benzetilebilir. Bu teknolojinin öncülüğünü JVC firması yaptı. Everio G isimli kamera serisinde ufak sabit diskler vardı ve bu teknoloji yaklaşık yedi saat boyunca kayıt yapmayı sağlıyordu. Apple'ın iPod'larda kullandığı teknoloji de JVC'ninkinin bir başka versiyonuydu.

ARTILARI
HDD kameralarla çekilen filmler dosya olarak kaydediliyor, istenildiği zaman silinebiliyor ve bir kablo aracılığıyla dizüstü bilgisayarlara aktarılabiliyor. Kaydedilen dosyaları organize etmek çok basitleşiyor.

EKSİLERİ
DVD'li kameraların aksine yapılan çekimler hemen TV'de izlenemiyor, ancak bir ara kablo ya da bilgisayara transfer yöntemiyle çekilen filmleri izleyebilirsiniz. Ayrıca genel olarak DVD kameralar daha ucuz. Sabit disk fiyatları hızla düştüğünden ödediğiniz yüksek fiyata pişman olmaya da hazır olun.

KAYIT SÜRESİ
30, 40, 60 GB'lık modelleri olan HDD kameraların kayıt süreleri etkileyici. LongPlay modunda 60 GB disklere tam 40 saat boyunca kayıt yapmak mümkün.

FİYATI
30 GB büyüklüğünde sabit diski, 800 bin piksel çözünürlüğü, 34x optik ve 800x dijital zoom'u bulunan JVC MG-130 modelinin fiyatı 750 YTL civarında.

GELECEĞİ
iPod'un başarısı taşınabilir sabit disk teknolojisini şahlandırdı. Bu yüzden kullanıcılar, video kameralarda da sabit disk kullanmanın hiç de fena bir fikir olmadığını kabul etmeye başladılar.

Geleceğin casusları fareler



Hepimiz paranoyak olacağız. New Scientist dergisindeki habere göre geleceğin casusları arasında, sinekler, böcekler, kuşlar hatta fareler var. Dergiye göre Amerikan Ordusu bu işe çoktan yatırım yaptı bile..

ÜZERİNDE kameralarla pencereye konan güvercinler ve yarasalara bilimkurgu filmlerinden aşinayız. Ancak görünüşe bakılırsa artık onlar hayatımızın parçası olmak için gün sayıyor. New Scientist dergisindeki habere göre geleceğin casusları arasında, sinekler, böcekler, kuşlar hatta fareler var. Dergi bunu Amerikan Ordusu Araştırma Bürosu’nun yatırım yaptığı teknolojiden yola çıkarak yazdı.

ANINDA SESLİ GÖRÜNTÜ

Amerikan Ordusu Araştırma Bürosu uzaktan kumandayla yönlendirebilecekleri fareler ve küçük kameralara yatırım yaptığını duyurdu. Farelerin beyinlerine yerleştirilen elektron impantlar ile istenilen bölgeye gitmesi sağlanırken, kameralar da sesleri ve görüntüleri büroya aktaracak. Dergi bilimin güve ve sineklerin üzerinde taşıyacakları kadar hafif kameraları çoktan tasarladığını iddia etti. New Scientist Dergisi ‘Gelecek yıllarda açık pencerenizden içeri giren sineğe dikkatlice bakın, ona göre konuşun. Yoksa biri az sonra kapınızı çalacak’ yazdı.

Aklından bile geçirme

ARTIK karşınızdakinin ne düşündüğünü anlamak güç olmayacak. Amerikalı bilim adamlarının düşünceyi okuyan cihaz üzerinde çalıştığını duyurdu. Berkeley’deki California Üniversitesi’nde görevli bilim adamlarının üzerinde çalıştığı sistem sayesinde, insanların rüyalarında, hafızalarında ve düşüncelerinde yer alan görsel unsurlar, ekrana yansıtılabilecek.

MRI tarama cihazlarında, beyinde herhangi bir aktivite tespit edillirse siyah beyaz fotoğraflar üzerinde belli oluyor. Beynin odaklandığı nokta, binde 8 doğru tahmin edilebiliyor. Cihaz 30 yıl içinde piyasaya çıkabilir.

Kıyafetin içini gösteren kamera



Onbinlerce kamerayla ülkeyi BBG evine çeviren İngilizler abarttı. Bir İngiliz firmasının geliştirdiği kamerayla artık devlet kıyafetin altını duvarların arkasını da gözetleyecek. Kamera bomba, silah ve uyuşturucu algılarsa alarm veriyor.

Bin İngiliz şirketi silah, bomba ve uyuşturucuyu algılayabilen kamera geliştirdi. İnsanları kıyafetlerinin içinde saklı sakıncalı maddelere duyarlı kamera 25 metrreden etkili. Güvenlik sektöründe devrim sayılabilecek buluş sayesinde artık havalanları, metrolar ya da alışveriş merkezleri gibi yerlerdeki x-ray cihazlarının da sonu gelecek. Tüm güvenlik kamalarının bu özelliğe sahip olduğu yerlerde şimdiki en gelişmiş teknoloji olarak bilgidiğimiz XRay cihazları gereksiz hale gelecek.

ELEKTRO MANYETİK DALGAYLA GÖRÜYOR

T5000 adı verilen kamera ThruVision firması tarafından geliştirildi. Kullanılan pasif imaj teknolojisi sayesinde sakıncalı maddeler elektromanyetik dalgalar kullanılarak tespit edilebiliyor. Kamera insanlar hareket ederken de tespitte bulunabildiği için son derece efektif bir kullanım söz konusu.

KAMERA 12-13 MART'TA BASINA GÖSTERİLECEK

Bu yüksek teknolojili kamera ilk olarak 12-13 Mart tarihlerinde Londra düzenlenecek Home Office fuarında sergilenecek.

ÖLEN YILDIZLARI DA GÖRECEK

T5000’lerin Avrupa Uzay Ajansı’yla işbirliği içinde olacağı ve astronotların bu yeni kamerayı ölen yıldızların incelenmesinde kullanacağı belirtildi.

DUVAR, SİS PERDESİ YA DA KIYAFET FARKETMİYOR

Kameranın mucize oluşu ise sadece sakıncalı maddeleri heraketliyken tespit edebilmesinden kaynaklanmıyor. Aynı zamanda kamera duvar, sis perdesi, kıyafet gibi maddi engellerin ötesini de algılayabiliyor. Çünkü kamerayı engellemenin tek yolu elektro manyetik dalgaların geçemeyeceği bir yerde olmak.