cep telefonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cep telefonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Aralık 2008 Cuma

Cep Telefonunda 12 Megapiksel



Mobil telefonlar kameralarında yeni bir rekora imza atan Sony, yeni Exmor algılayıcısıyla bir defada 12 milyon piksel kaydedebiliyor.

Sony, cep telefonlarında kullanılmak üzere üretilen Exmor algılayıcıya sahip kameralarında 12,25 megapiksel çözünürlüğe ulaşmayı başardı. Piksel büyüklüğünü 1,4 µm (mikron, metrenin milyonda biri) boyutuna indiren firma, böylelikle 12,25 milyon piksel barındıran cep telefonu kamera üretiminde bir ilki gerçekleştirdi. İşlemci ve hafızanın yeterli hızda olduğu cihazlarda 1080p videoları 27 kare/saniye, 720p standardındaki videoları ise 30 kare/saniye hızında çekebilen Exmor kameralar, önümüzdeki yılın mart ayına kadar telefonlarda boy göstermeyecek. Sony, Exmor kameraların Sony Ericsson cihazlarda mı yoksa üçüncü şahıs firmalar tarafından mı kullanılacağı konusunda yorum yapmadı.

19 Kasım 2008 Çarşamba

Sabit Hatlar da CEBE Tasinacak



Artık ev telefonlarınızı sabit tutarak cep telefonu şirketine geçiş yapabileceksiniz.

Ulaştırma Bakanı Binalı Yıldırım, 9 Mayıs'tan itibaren vatandaşların sabit telefon numaralarını aynı tutarak cep telefonu şirketine geçiş yapabileceklerini bildirdi.

Yıldırım, bakanlığının yanı sıra, Karayolları Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Denizcilik Müsteşarlığı ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün 2009 yılı bütçelerinin sunumuna başladı.

Konuşmasına, MHP İstanbul Milletvekili Gündüz Aktan'ın vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirerek başlayan Yıldırım, Türkiye'nin coğrafyası nedeniyle çok stratejik bir konumda olduğunu söyledi. Türkiye içerisindeki uluslararası ulaşım koridorlarının büyüklüğünün 9 bin kilometreyi bulduğuna dikkati çeken Yıldırım, Türkiye'nin stratejik konumu nedeniyle pek çok küresel markanın operasyonlarını Türkiye'den yürüttüğünü ifade etti.

Ulaşım türleri arasındaki dengenin çok önemli olduğunu anlatan Yıldırım, 2003'ten itibaren türler arasındaki dengenin esas alındığı bir politika yürütüldüğünü belirtti. 2011'de 22 bin 500 kilometre bölünmüş yol hedeflediklerini hatırlatan Yıldırım, 2003'ten bugüne 9 bin 10 kilometre bölünmüş yolun ulaşım ağına dahil edildiğini söyledi.

Marmaray Projesi kapsamında İstanbul Boğazı'nın altında 60 metre derinlikteki tüpün tamamlandığını, Türkiye'de artık metro ve hızlı tren araçlarının yapılabilir hale geldiğini söyleyen Yıldırım, Kore-Türk ortaklığıyla üretilen ilk iki aracın İstanbul Büyükşehir Belediyesine teslim edildiğini bildirdi.

''GEMİ İNŞAATINDA SIÇRAMA''

Denizcilik sektöründe çok büyük gelişmeler yaşandığını ve gemi inşaatında ''sıçrama'' gerçekleştirildiğini anlatan Yıldırım, ''23. sıradan 5. sıraya geldik. Türkiye, yat inşaatında gelişmiş ülkelere mega yat satan ülke haline geldi. Dünya 3.'sü olduk'' dedi.

Yıldırım, havacılık sektörünün dünyada yüzde 5 büyüdüğüne dikkati çekerek, Türkiye'de sektör büyümesinin son 5 yılda yüzde 53'ün üzerinde gerçekleştiğini vurguladı.

BÜTÇE

Ulaştırma Bakanlığının bütçesinin 4 milyar 587 milyon 275 bin 740 YTL yatırım, 2 milyar 681 milyon 185 bin YTL diğer giderler olmak üzere 7 milyar 268 milyon 460 bin 740 YTL olarak planlandığını söyleyen Yıldırım, ''Bütçeden yatırımalara ayrılan pay yüzde 63,11 seviyesindedir. Bakanlığın bağlı, ilgili kuruluşların bütçeleri dikkate alındığında toplam bütçe büyüklüğü 14 milyar 896 milyon 576 bin 121 bin YTL olarak bağlanmış durumdadır'' diye konuştu.

Karayolları Genel Müdürlüğünün bütçesinde önceki yıla göre yatırım giderlerinde yüzde 67 civarında artış olduğunu anlatan Yıldırım, karayolunda önemli projeleri yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Ulaştırma Bakanlığının yatırımlarının toplam yatırımlar içindeki payında 2002'den bu yana artış olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
''En büyük artış da 2008'de olmuştur. Bunun nedeni de 3,2 milyar YTL civarında Karayolları Genel Müdürlüğüne temin ettiğimiz ek ödenekten kaynaklanmaktadır. Bakanlığın bütçesinin sektörel dağılımında en büyük payı yüzde 53,5 ile Karayolları alıyor. 403 tane ana proje var çalıştığımız. Bu projelerin bir de alt projeleri var. Ulaştırma Bakanlığı toplam 2 bin 352 proje üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir. Bu projelerin parasal tutarı yaklaşık 91 milyar YTL.''

BİLGİ VE İLETİŞİM SEKTÖRÜ

Bilgi ve iletişim sektöründe yaşanan serbestleşme sürecini anlatan Yıldırım, son 10 yılda bilgi ve iletişim pazarının büyüklüğünün 11 milyar dolardan 31 milyar dolara yükseldiğini söyledi. Yıldırım, ''Bilgi ve iletişim pazarındaki büyüme 2002'den 2008'e yüzde 282 oldu. Türkiye, büyümesi yüzde 6,5 civarında seyrederken bu sektörde yüzde 20'nin altına düşmemiştir'' dedi.

Sabit telefon abone sayısında düşme yaşanmasına rağmen mobil abone, internet kullanıcısı sayısında yükselme olduğunu dile getiren Yıldırım, Üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemleri (3G) ihalesinin 28 Kasımda yapılacağını hatırlattı. Yıl sonunda e-devlet kapısının açılacağını belirten Yıldırım, şehir içi telefon hizmetinin serbestleşmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini, yönetmeliğin yayınlanmak üzere Başbakanlığa gönderildiğini söyledi.

NUMARA TAŞIMA

Numara taşınabilirliği uygulamasının başlamasının ardından yaklaşık 150 bin vatandaşın numarasını taşımak için müracaat ettiğini dile getiren Yıldırım, ''9 Mayıstan itibaren sabit telefonunuzu da aynı tutarak cep telefonu şirketine geçiş yapabileceksiniz. Yani bu olay vatandaşın hayatını kolaylaştırmaya yönelik bir düzenlemedir. Şirketler arasında bir rekabet ortamı tekrar oluşacaktır'' diye konuştu.

Cep Telefonu Televizyon Olacak



Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "yakınsama"yı anlattı. Artık bir cep telefonu televizyon olacak. Dahası da var.

Türkiye Bilişim Derneği tarafından Sheraton Otel'de düzenlenen Bilişim'08 Kurultayı'na Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve GSM şirketlerinin üst düzey yöneticileri katıldı.

CEP TELEFONU TELEVİZYON

Kurultayın açılış konuşmasını Bakan Binali Yıldırım yaptı. Etkinliğin ana teması ise "yakınsama"ydı. Yıldırım, bunu şöyle açıkladı;

''Diyelim ki fiberoptik bir alt yapıdan televizyon yayını, ses nakli, görüntü veri gönderme işini yapabileceksiniz. Aynı şekilde bir cihazı altyapısı fark etmeden çok amaçlı olarak kullanabileceksiniz. Bir cep telefonunu, yerine göre televizyon olarak, ses iletişimi yapan bir araç olarak kullanacaksınız veya bilgi ulaştırmak için kullanabileceksiniz. Böylece teknolojinin gelişmesiyle birlikte herşey birbiriyle iç içe giriyor.''

30 MİLYAR DOLARLIK CİRO

Gelişen teknolojiyle birlikte mevzuatların yeniden düzenlemesi gereğine işaret eden Bakan Yıldırım, ''Artık gelişmiş ülkelerin bir çoğunda RTÜK ve Telekomünikasyon Kurumu birleştiriliyor. Çünkü artık yaptığı işler, fonksiyonları iç içe girmeye başladı'' dedi.

Bilgi iletişim teknolojilerinin 2003'ten bu yana hızla ilerlediğini dile getiren Yıldırım, sektörün 2002'de 8 milyar dolar olan cirosunun bugün 30 milyar doların üzerine çıktığını kaydetti.

YÜZDE 20 HIZLA UÇUŞ

Yıldırım, Türkiye'nin yüzde 6.5 kalkınma hızı ortalamasına sahip olduğunu, bilgi iletişim teknolojilerinde ise yüzde 20'nin üzerinde bir ilerlemenin gerçekleştiğini belirterek, ''Bu da gösteriyor ki bu sektör artık bir yaşam alanı haline geldi'' diye konuştu.

SEKTÖRE AR-GE DESTEĞİ

Ylıdırım, bilgi iletişim teknolojilerindeki gelişmelere ayak uyduracak yasal düzenlemeler hakkında bilgi verirken, geçen hafta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan Elektronik Haberleşme Kanunu'na değindi.

Kanunla birlikte bilgi iletişim alanındaki AR-GE faaliyetlerinin destekleneceğini ifade eden Yıldırım, BTK'nın bireysel ve kurumsal girişimcilere AR-GE desteği vereceğini bildirdi.

4 MİLYON BİLGİSAYAR

Bakan Yıldırım, 2003'te genişbant internetin olmadığını ancak şu anda 6 milyon abone bulunduğunu bildirdi.

Türkiye'deki toplam bilgisayar sayısının 4 milyona ulaştığını ve internet hızının 4-5 kat yükseldiğini kaydeden Yıldırım, ''İnternet yaygınlaştıkça aynen ilaç gibi yan etkileri oluyor. Bunlardan toplumumuzu, özellikle çocuklarımızı ve gençleri korumamız lazım" dedi.

E-DEVLET ARALIKTA

Yıldırım, TÜRKSAT'ın e-devlet çalışmalarını bitirdiğini ve Aralıkta bu hizmetin başlatılacağını anlatarak, hizmetlerin 20 kalemde verileceğini belirtti.

Bu sayede bürokratik devletten elektronik devlete geçişin gerçekleşeceğini bildiren Yıldırım, ''Tek kapıdan bütün adreslere ulaşma imkanına sahip olacağız. Böylece vatandaş bürokrasi ile yüzyüze gelmeden işini görebilecek hale gelecek. Bugüne kadar herşeyi eleştirdik, artık e-leştiriyoruz'' dedi.

3 Ekim 2008 Cuma

Sarj Aletlerini Cope Atin



Hayatımıza giren birçok yenilik bizi sarj cihazlarına da mahkum etti. Cep telefonumuzu, notebookumuzu yada taşınabilir müzik çalarlarımızı kullanabilmemiz için sık sık şarj ediyoruz. ABD’de bulunan Powermat firması bu ihtiyacı göz önünde bulundurarak şarj aletlerine mahkumiyetimizi bitirecek yeni bir buluşa imza attı.

Sistemin kullanımı ise çok basit. Cebe sığabilecek büyüklükte yuvarlak bir alıcı ile fare altlığı (mouse pad) şeklinde bir vericiden oluşuyor. Alıcı, bir ara kabloyla daha fazla şarjı olan alete bağlanıyor. Şarj edilmek istenen cihaz vericinin üzerine yerleştirildiğinde, sistem güç transferine otomatik olarak başlıyor. Böylelikle de şarj aletlerinden kurtulmuş oluyoruz.

26 Ağustos 2008 Salı

Cepte Numara Tasima Basladi



Avea, 3 operatörün katılımıyla gerçekleşen test çalışmalarında ilk numaranın operatörler arasında başarıyla taşındığını bildirdi.

Avea'dan yapılan yazılı açıklamada, abonelerin numaralarını başındaki kodu ile birlikte tercih ettikleri operatöre taşıyabilmeleri anlamına gelen numara taşınabilirliğinin etkin bir şekilde uygulanması konusunda Avea'nın, çalışmalarına devam ettiği belirtildi.

Bu doğrultuda 3 operatörün katılımıyla gerçekleşen test çalışmalarında ilk numaranın operatörler arasında başarıyla taşındığı bildirildi.

Avea Regülasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Anık, değerlendirmesinde, yaptıkları testlerin, altyapıları ve merkezi veri tabanı sayesinde taşıma sürecinin başlayacağı 9 Kasım 2008 itibariyle abonelerinin, sorun yaşamadan işlemlerini sağlıklı bir şekilde yaptırabileceğini gösterdiğini kaydetti.

Açıklamada, numara taşınabilirliğinin hayata geçtiği andan itibaren abonelerin 5 aşamalı bir süreçten geçeceği ifade edildi.

TAŞIMA 5 AŞAMADA BİTECEK

Abonelerin telefon numaralarını değiştirmeden operatör değiştirebilmelerine olanak tanıyan sistem olan ‘Numara Taşınabilirliği’ hayata geçtiği andan itibaren aboneler 5 aşamalı bir süreçten geçecekler.

1-Abone, kimliğiyle birlikte bir yetkili satıcıya gelir

2- Numara Taşıma Başvuru Formu ve Avea Abonelik Sözleşmesi’ni dolduran aboneye, numarasını değiştirmeden kullanacağı SIM kartı verilir,

3- Abonenin numarasını Avea’ya taşıma talebi diğer operatöre iletilir

4- Diğer operatörün, kimlik bilgilerini kontrol edip taşınma onayını vermesinin ardından, aboneye Avea’dan hizmet almaya başlayacağı zaman SMS ile bildirilir

5- Belirtilen tarih ve saatte abone yeni Avea SIM kartını cep telefonuna takarak hizmeti almaya başlar

''Dijital Gorunmezlik'' Saglayan Elbise



Dünyanın önde gelen takım elbise üreticilerinden Remus Uomo, radyasyon ve elektromanyetik dalgaları geçirmeyen, dolayısıyla ''dijital görünmezlik'' sağlayan elbise geliştirdi.

Remus Uomo, başta cep telefonu olmak üzere çeşitli mobil cihazların yaydığı radyasyondan çekinen kişilere yönelik nanoteknolojik takım elbise üretti.

Özellikle çeşitli mobil cihazların yaydığı dalgaların ''kısırlığa yol açacağı'' iddiasını ciddiye alan erkeklere yönelik takım elbiseler, kumaşının nanoteknolojik ipleri sayesinde vücuda gelen doğrudan radyasyonu yüzde 99 oranında düşürüyor.

Elbise, aynı zamanda ''dijital görünmezlik'' de sağlıyor ve GSM telefonu, ceketin cebindeyken baz istasyonu cihazı göremiyor. Aynı zamanda bluetooth üzerinden dolandırıcılık yapanlar da cihaza ulaşamıyor.

Takım elbise, yaklaşık 500 dolardan satılıyor.

16 Ağustos 2008 Cumartesi

Uc Hatli Cep Telefonu Geliyor



Cep telefonlarında teknoloji sınır tanımıyor. Aynı anda iki hat kullanan telefonlar vardı. Şimdi de üç hatlısı geliyor.

Cep telefonlarında teknoloji sınır tanımıyor. Aynı anda 2 ayrı hat taşıyabilen telefonlardan sonra şimdi de 3 hatlılar geliyor. Antalya merkezli Farklı Faal Group, iki ay içinde Türkiye'yi 3 hatlı cep telefonlarıyla tanıştırmaya hazırlanıyor.

Şirket pazara, patentini aldığı kendi markası TTN Mobile D550 markasıyla girecek. Yeni telefonu önemli firmalara çalışan bir elektronik şirketi üretecek. Aynı anda aktif olabilen 3 hatlı telefonların üretimi için 15 Türk mühendis geceli gündüzlü yurtdışındaki bir fabrikada görev yapıyor. Şirket, televizyon özelliği de bulunacak telefonuna ömür boyu garanti verecek. Farklı Faal Group, 3 ay önce de çift hatlı telefonunu piyasaya sürmüştü.

Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Aydın, 3 SİM'li telefonlarla sektörde büyük ses getireceklerini düşünüyor. Pazarda TTN Mobile markası ile 3 aydır var olduklarını belirten Aydın, yıl sonuna kadar model sayısını 6'ya çıkartacaklarını aktardı.

Şirketin hedefi 2009 sonunda yüzde 10'luk pazar payına ulaşmak. Türk tüketicinin yabancı marka bağımlılığına son vermek istediklerini ifade eden Aydın, "Hep dışarıdan satın almaktansa, artık dışarıya satan bir ülke konumuna gelmek istiyoruz. 'Biz niye dünya devi olmayalım?' sorusunu kendimize çok soruyoruz." diye konuştu.

Kendi markaları TTN Mobile ile bunu başaracaklarına inanan Fikret Aydın, "Türkiye'de insanlar marka bağımlılığı da dahil olmak üzere her şeyi çok rahat unutabilir. Pazara ilk giren Sony Ericsson yerini Nokia'ya bıraktı. Nokia nasıl gelip Türkiye'de ürün satıyorsa, bizim amacımız da Finlandiya'da TTN Mobile'ı satmak." açıklamasını yaptı. TTN Mobile telefonlarıyla birlikte araç şarjı ücretsiz veriliyor. Ayrıca yedek batarya, 1 GB hafıza kartı, USB kablosu ve kulaklık da standart donanıma dahil. Şirket, 3 ay içinde 25 bin telefon sattı. Fikret Aydın, "D550 modelimizin muadilleri 450 YTL ama biz 299 YTL'den satıyoruz. Aracıları devreden çıkardık." değerlendirmesinde bulundu.

Misirdan Cep Telefonu Olur mu?



Yeşil teknoloji anlayışına yeni bir boyut getiren Samsung, üretiminde mısır kullanılan E200 Eco cep telefonunu tanıttı. Mısır telefon ne zaman çıkacak?

Samsung'un yeni modeli E200 Eco, teknik özellikleri açısından pek de parlak olmayabilir. 1,3 megapiksel kamera ve MP3 çalma gibi özellikleri bulunan telefonun esas dikkat çekici noktası, mısırdan yapılmış olması! Dış kasasın mısırdan elde edilen biyoplastik malzemelerle üretilen Samsung E200 Eco, yapımı sırasında ortaya çıkan karbondioksit miktarını muazzam oranda indirerek çevreyle dost bir profil çiziyor. Henüz fiyatı belli olmayan E200 Eco, eylül ayında Avrupalı kullanıcılarla buluşacak.

7 Ağustos 2008 Perşembe

Bu Canta Cep Telefonuzu Sarj Ediyor


Bu çanta güneş enerjisinden aldığı güçle cep telefonu bile şarj edebiliyor.

Yapmanız gereken tek şey, çantanızın içine iPod'unuzun, telefonunuzun veya kameranızın fişini takmak ve güneşin ışınlarından enerji almasını sağlamak. O gün güneş varsa, ne ala, yağmurlu bir günde bu çantayı bu amaç için kullanmak, ne yazık ki çantanın şarj işlemini geçersiz kılıyor.

'Güç çantası' olarak da adlandırılan çanta, üzerindeki güneş ışınlarını toplayan paneller sayesinde şarj etme görevi görüyor. Böylece güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviriyor.

Makine Mühendisliğinde okuyan Joe Hynek isimli bir öğrencinin tasarladığı bu teknoloji harikası, bugüne kadar birçok defa tanıtıldı.

Ekolojik ve çevresel yararlar da sağlayan çanta, yıl sonunda yaklaşık 300 dolardan satışa çıkarılacak.

Rengi siyah, biçimi dikdörtgen olan şık görünümdeki çantanın içine konulan bir cep telefonunun ya da iPod'un iki saat boyunca güneş ışınlarını yoğun olarak toplaması şart.

Çantanın toplumun sadece elit kesiminden değil, her kesimden insanların da alabilmesi için fiyatını düşürdüğünü söyleyen Hynek, bu dahice tasarımıyla modaya da yeni bir tasarım getirmiş oldu.

3 Ağustos 2008 Pazar

Cep Telefonuyla Dizustu Bilgisayar Birlesiyor, Fiyatlar Ucuzlayacak



Amerikalı ve Uzakdoğulu bilgisayar üreticileri, yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak 4. nesil bilgisayar, cep telefonu ve dizüstü bilgisayarın birleşiminden elde edildi. 7 ile 10,2 inç arasında tasarlanan dört ayrı ürün, 400 dolardan satışa sunulacak.

Türkiye'de ürünü hazırlayan bilişim şirketi Casper'ın Yönetim Kurulu Başkanı Altan Aras Fakılı, yılın ikinci yarısında pazara sunacakları düşük maliyetli bilgisayarların tüketiciden büyük ilgi göreceğini söylüyor. Fakılı, "Telefonla bilgisayar arasında yeni bir segment geliyor. Çok popüler olacağını düşünüyoruz." diyor.

İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte hem masaüstü hem de dizüstü bilgisayar satışlarında talep patlaması yaşanıyor. Yoğun ilgi karşısında HP, Apple, Acer, Compaq, Dell, LG, Fujitsu Siemens, Datron ve Sony gibi dev firmaların hemen hepsi "Mevcut teknolojiyi nasıl daha iyi hale getirebiliriz?" diye ciddi araştırma ve geliştirme çalışmaları yapıyordu. Şirketlerin çağrı merkezlerine gelen istekler ve saha çalışmaları neticesinde ortaya yepyeni bir ürün çıktı. Blackberry'nin oluşturduğu pazarı da fırsat bilen firmalar, cep telefonu ve dizüstü bilgisayarı birleştirerek yeni bir teknoloji geliştirdi. 'Low cost' şeklinde tanımlanan düşük maliyetli bilgisayarların büyük beğeni toplayacağını düşünen sektör temsilcileri, söz konusu ürün grubunu bir bilgisayarla sınırlı tutmayarak dört modele tamamladı. 7 ile 10,2 inç şeklinde hafif ve dizüstü bilgisayarın biraz daha küçüğü şeklinde tasarlanan yeni modeller bilgisayarın tüm işlevlerine sahip. İnternet üzerinden sesli ve görüntülü görüşme de mümkün. Pocket PC olarak adlandırılan cep bilgisayarının ekranının küçük olması sebebiyle dosya üzerinde işlemlerin ve yazıların rahatlıkla yazılamadığını belirten Casper'ın patronu Fakılı, bu tür ürünlerin bir noktada bilgisayar olarak iş görmediğini söylüyor. Masaüstü, dizüstü ve cep bilgisayarından sonra cep ve laptop karışımı yeni bir segmentin oluştuğunu kaydediyor. Özellikle 10.2 inç modellerin notebook olarak iş gördüğünü kaydeden Fakılı, yılın ikinci yarısında bu alana doğru odaklanma olacağına dikkat çekiyor. Yeni segmentte var olacaklarını dile getiren Fakılı, çalışmaların tamamlandığını ve Amerika ile aynı anda Türkiye'de ürünlerin satışa sunulacağını bildiriyor. Ürünlerin 400-500 dolar arasında satılacağını, ancak fiyatların ileriki aşamalarda 300 dolara kadar düşebileceğini ifade ediyor. "Tüketici her zaman yanında taşıyacağı küçük bir laptop olsun istiyordu. Biz de ihtiyaca göre tasarımı yaptık. Dünyada büyüyen bir pazar var. İşe 15 inçle başladığımızda 'Daha küçüğü yok mu?' diye sordular. Dokunmatik ekran istediler. Kişilerin isteklerini dinlemek zorundayız. Daha hafif ürün talebine karşılık biz de yeni ürünleri hazırladık." diye konuşan Fakılı, telefonla bilgisayar arasında oluşan yeni bilgisayarların çok beğenileceğini düşünüyor.

Dokunmatik ekranlı laptop

Beş yıl öncesine kadar masaüstü bilgisayarda firmaların tek ya da iki modeli vardı. Şimdi ise modeller çoğaldı. Hem yerli hem de yabancı üreticiler masaüstü ve dizüstü modellerde artık tasarıma da ağırlık veriyor. Casper'ın da iki ürün grubunda toplam 7 modeli bulunuyor. Bu yılın sonuna doğru üç yeni modelin satışa sunulacağını aktaran Fakılı, özellikle dokunmatik ekranlara ağırlık verdiklerini ifade ediyor. 180 derece dönen ekranı ve dokunmatik özelliği ile rakiplerine fark atan şirket, modele ilginin fazla olması sebebiyle reklam filmi çekti. Masalardaki bilgisayarların da dokunmatik ekrana dönüşeceğini kaydeden Fakılı, kullanılan teknolojinin yüksek ve kaliteli olduğunu söylüyor. Bu ürünler piyasada 1.400 yeni liraya alıcı bulacak. Deneyimli işadamı, şu an 2009'un modelleri üzerinde çalışma yaptıklarını ve geleceğin yüksek teknolojiye kaydığına işaret ediyor.

Krizler aşılacaktır, 2008'den umutluyuz

2007'yi pazar lideri olarak kapatan bilişim devi Casper, 2008'e daha umutlu bakıyor. Global piyasalardaki krizin beklenen bir durum olduğunu ve şirket olarak tedbir aldıklarını anlatan Altan Aras Fakılı'ya göre, sorun rahat aşılacak. Tüm bunlara rağmen agresif bir büyüme hedefi ile yola çıkan şirket, 2013'te bir milyon adet bilgisayar satışı hedefliyor. Geçen yıl 242 bin bilgisayar satışı gerçekleştiren Casper, yüzde 63 büyüdü. Bu yıl 370 bin bilgisayar satmayı planlayan şirket, ilk çeyrekte 73 bin adet sattı. Türkiye'de 3 milyon adet bilgisayar satıldı. Bunun 1 milyon 200 bini dizüstü, geri kalanı masaüstü bilgisayar şeklinde gerçekleşti. Başarının sırrını marka bilinirliğine borçlu olduklarını aktaran Fakılı, Amerikalı araştırma şirketinin sektör sonuçlarını örnek gösteriyor. Nielsen'e göre marka bilinirliğinde Casper yüzde 26,3 oranıyla birinci sırada yer alıyor. Yakın rakipleri HP, Philips, Vestel, Toshiba ve Arçelik'in toplamı Casper'e eşit değil.

22 Nisan 2008 Salı

Cep telefonuyla laptop birleşiyor



Amerikalı ve Uzakdoğulu bilgisayar üreticileri, yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Yakında piyasaya çıkacak 4. nesil bilgisayar, 'cep' ve dizüstü bilgisayarın birleşiminden yapıldı

Amerikalı ve Uzakdoğulu bilgisayar üreticileri, yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak 4. nesil bilgisayar, cep telefonu ve dizüstü bilgisayarın birleşiminden elde edildi. 7 ile 10,2 inç arasında tasarlanan dört ayrı ürün, 400 dolardan satışa sunulacak.

Türkiye'de ürünü hazırlayan bilişim şirketi Casper'ın Yönetim Kurulu Başkanı Altan Aras Fakılı, yılın ikinci yarısında pazara sunacakları düşük maliyetli bilgisayarların tüketiciden büyük ilgi göreceğini söylüyor. Fakılı, "Telefonla bilgisayar arasında yeni bir segment geliyor. Çok popüler olacağını düşünüyoruz." diyor.

İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte hem masaüstü hem de dizüstü bilgisayar satışlarında talep patlaması yaşanıyor. Yoğun ilgi karşısında HP, Apple, Acer, Compaq, Dell, LG, Fujitsu Siemens, Datron ve Sony gibi dev firmaların hemen hepsi "Mevcut teknolojiyi nasıl daha iyi hale getirebiliriz?" diye ciddi araştırma ve geliştirme çalışmaları yapıyordu. Şirketlerin çağrı merkezlerine gelen istekler ve saha çalışmaları neticesinde ortaya yepyeni bir ürün çıktı. Blackberry'nin oluşturduğu pazarı da fırsat bilen firmalar, cep telefonu ve dizüstü bilgisayarı birleştirerek yeni bir teknoloji geliştirdi. 'Low cost' şeklinde tanımlanan düşük maliyetli bilgisayarların büyük beğeni toplayacağını düşünen sektör temsilcileri, söz konusu ürün grubunu bir bilgisayarla sınırlı tutmayarak dört modele tamamladı. 7 ile 10,2 inç şeklinde hafif ve dizüstü bilgisayarın biraz daha küçüğü şeklinde tasarlanan yeni modeller bilgisayarın tüm işlevlerine sahip. İnternet üzerinden sesli ve görüntülü görüşme de mümkün. Pocket PC olarak adlandırılan cep bilgisayarının ekranının küçük olması sebebiyle dosya üzerinde işlemlerin ve yazıların rahatlıkla yazılamadığını belirten Casper'ın patronu Fakılı, bu tür ürünlerin bir noktada bilgisayar olarak iş görmediğini söylüyor. Masaüstü, dizüstü ve cep bilgisayarından sonra cep ve laptop karışımı yeni bir segmentin oluştuğunu kaydediyor. Özellikle 10.2 inç modellerin notebook olarak iş gördüğünü kaydeden Fakılı, yılın ikinci yarısında bu alana doğru odaklanma olacağına dikkat çekiyor. Yeni segmentte var olacaklarını dile getiren Fakılı, çalışmaların tamamlandığını ve Amerika ile aynı anda Türkiye'de ürünlerin satışa sunulacağını bildiriyor. Ürünlerin 400-500 dolar arasında satılacağını, ancak fiyatların ileriki aşamalarda 300 dolara kadar düşebileceğini ifade ediyor. "Tüketici her zaman yanında taşıyacağı küçük bir laptop olsun istiyordu. Biz de ihtiyaca göre tasarımı yaptık. Dünyada büyüyen bir pazar var. İşe 15 inçle başladığımızda 'Daha küçüğü yok mu?' diye sordular. Dokunmatik ekran istediler. Kişilerin isteklerini dinlemek zorundayız. Daha hafif ürün talebine karşılık biz de yeni ürünleri hazırladık." diye konuşan Fakılı, telefonla bilgisayar arasında oluşan yeni bilgisayarların çok beğenileceğini düşünüyor.

Dokunmatik ekranlı laptop

Beş yıl öncesine kadar masaüstü bilgisayarda firmaların tek ya da iki modeli vardı. Şimdi ise modeller çoğaldı. Hem yerli hem de yabancı üreticiler masaüstü ve dizüstü modellerde artık tasarıma da ağırlık veriyor. Casper'ın da iki ürün grubunda toplam 7 modeli bulunuyor. Bu yılın sonuna doğru üç yeni modelin satışa sunulacağını aktaran Fakılı, özellikle dokunmatik ekranlara ağırlık verdiklerini ifade ediyor. 180 derece dönen ekranı ve dokunmatik özelliği ile rakiplerine fark atan şirket, modele ilginin fazla olması sebebiyle reklam filmi çekti. Masalardaki bilgisayarların da dokunmatik ekrana dönüşeceğini kaydeden Fakılı, kullanılan teknolojinin yüksek ve kaliteli olduğunu söylüyor. Bu ürünler piyasada 1.400 yeni liraya alıcı bulacak. Deneyimli işadamı, şu an 2009'un modelleri üzerinde çalışma yaptıklarını ve geleceğin yüksek teknolojiye kaydığına işaret ediyor.

Krizler aşılacaktır, 2008'den umutluyuz

2007'yi pazar lideri olarak kapatan bilişim devi Casper, 2008'e daha umutlu bakıyor. Global piyasalardaki krizin beklenen bir durum olduğunu ve şirket olarak tedbir aldıklarını anlatan Altan Aras Fakılı'ya göre, sorun rahat aşılacak. Tüm bunlara rağmen agresif bir büyüme hedefi ile yola çıkan şirket, 2013'te bir milyon adet bilgisayar satışı hedefliyor. Geçen yıl 242 bin bilgisayar satışı gerçekleştiren Casper, yüzde 63 büyüdü. Bu yıl 370 bin bilgisayar satmayı planlayan şirket, ilk çeyrekte 73 bin adet sattı. Türkiye'de 3 milyon adet bilgisayar satıldı. Bunun 1 milyon 200 bini dizüstü, geri kalanı masaüstü bilgisayar şeklinde gerçekleşti. Başarının sırrını marka bilinirliğine borçlu olduklarını aktaran Fakılı, Amerikalı araştırma şirketinin sektör sonuçlarını örnek gösteriyor. Nielsen'e göre marka bilinirliğinde Casper yüzde 26,3 oranıyla birinci sırada yer alıyor. Yakın rakipleri HP, Philips, Vestel, Toshiba ve Arçelik'in toplamı Casper'e eşit değil.

17 Nisan 2008 Perşembe

Mobil TV'nin adı kondu: DVB-H


Avrupa Birliği, taşınabilir cihazlar için dijital yayıncılık standardını DVB-H (Digital Video Broadcasting Handheld) olarak kabul etti. Karar, özellikle cep telefonlarını ilgilendiren mobil TV uygulamasının yaygınlık kazanmasında kritik önem taşıyor

Avrupa Birliği, mobil TV için kritik önem taşıyan DVB-H yayın formatını, birliğe dahil ülkeler için standart olarak kabul etti. Standardın kabul edilmesi ile birlikte; taşınabilir cihazlara sahip kullanıcıların Avrupa sınırları içerisindeyken, hareket halinde TV seyretmesinin önündeki büyük bir engel kaldırılmış oldu. Alınan karar sonucunda DVB-H standardı, Çin ve Güney Kore'li üreticiler tarafından desteklenen MediaFLO ve DMB standartları ile yaptığı yarışı kazanmış oldu.

Standardın belirlenmesini önümüzdeki yaz gerçekleşecek olan Avrupa Futbol Şampiyonası ve Pekin Yaz Olimpiyatları öncesine denk getirilerek, 2011 yılında 500 milyon kullanıcı ve 20 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşması beklenen mobil TV'nin daha kolay yaygınlaşmasının önünü açtı.

DVB-H standardı, Nokia, Motorola, Philips, Sagem, Sony Ericsson ve Samsung gibi telefon üreticilerinin yanı sıra; Vodafone, O2 ve T-Mobile gibi Avrupa'nın büyük operatörleri tarafından da kabul gören bir standart olma özelliği taşıyordu. Bunun karşısında bulunan Qualcomm'a ait teknoloji için ise ABD'li iki büyük operatör Verizon ve AT&T anlaşma yapmıştı.

HTC Touch



Ürüne Genel Bakış

Artısı: Akıllı dokunmatik ekran; Windows Mobile 6 platformu; Wi-Fi, 2 megapiksel kamera

Eksisi: El yazısı tanıma çok iyi çalışmıyor; küçük sanal klavye hızlı metin girişi için yeterli değil; SIM kart ve bellek kartı yuvasının yeri çok kullanışlı değil; uygulamalar sırasında performans yavaş

Sonuç: HTC Touch en genel tabiri ile standart cep telefonundan, akıllı telefona terfi etmek isteyen kullanıcılar için, BlackBerry gibi kurumsal ürünlere göre daha sportif duruşlu bir alternatif.

Windows Mobile platformu kullanan birçok akıllı telefonun arkasındaki marka olan HTC'yi, geniş yelpazede sunduğu ürün gamı ile tanıyoruz. Ürünlerinde incelik, küçüklük ve gücü ön plana çıkaran markanın, akıllı telefon tasarımları arasında yerini bulan HTC Touch, tasarımı ile HTC'nin sıradışı geleneğini sürdürüyor.

HTC Touch, en büyük farkını, parmağın ekran üzerindeki hareketlerini algılayan TouchFlo ekran özelliği ile ortaya çıkarıyor. İyi düşünülmüş bu ekran özelliğinin sorunsuz çalışması, kullanıcı tarafında eşsiz bir deneyimi ortaya çıkarabilirdi. Fakat, ekranın bunun için yeterince büyük olmaması ve örneğin; adres defterine yeni kişiler eklerken stylus (işaret kalemi) kullanmanın adeta zorunluluk haline gelmesi, bu eşsiz deneyimin önündeki en büyük engeli oluşturuyor.

Bunun ile birlikte, HTC Touch Dual'de olduğu gibi QWERTY klavyenin olmayışı e-posta ve metin girişini günlük hayatının öncelikleri arasında sayan kullanıcılara vereceğimiz kötü haber. Bu eksikliğin üstesinden gelmek için, HTC sanal klavyenin yanı sıra, el yazısı tanıma özelliğini eklemesine rağmen, cihazın ekrana yazılan harfleri tanımada çok başarılı olduğunu söylemek zor. Eğer doktorsanız, hiç bu özelliği kullanmaya yeltenmeyin bile.

HTC Touch en genel tabiri ile standart cep telefonundan, akıllı telefona terfi etmek isteyen kullanıcılar için, BlackBerry gibi kurumsal ürünlere göre daha sportif duruşlu bir alternatif. Bu yüzden ürünü kullanırken, devamlı işimizi takip etmemiz gerektiği hissine kapılmadık. Tasarımda karşılaştığımız birkaç küçük detay ve ara sıra yaşadığımız performans sorununun dışında günlük hayatta iş görecek bir ürün test ettik. Eğer sanal klavye ve dokunmatik ekrana alışmak, çok zamanınızı alacaksa alternatif olara HTC Touch Dual'i tavsiye ederiz.

Tasarım

HTC Touch'un tasarımında ilk göze çarpan hiç kuşkusuz, TouchFlo arayüzünü destekleyen dokunmatik ekranı. Kendi özel kalemi (stylus) ile kolay bir şekilde kontrol edilebilen ürünün dokunmatik ekranından, bir kurşun kalemin silgili kısmı kullanılarak daha da verimli işleyiş elde edilebiliyor. Bu iki araçtan ikisine de sahip değilseniz, işinizi parmağınızla da görmeniz mümkün. Ama, parmak ucunun büyüklüğü ile kontrol kolaylığı ters orantı gösteriyor.

Boyutları 99.9x58x13.9 mm ve ağırlığı 122g olan ürünün ince gövdesi elde tutuşu ve taşınmasını rahat kılıyor. HTC Touch, gövdesini kaplayan yarı sert kaplama sayesinde de, cihazın elden kaymasını engelleyip, kavramayı artıran tutuşa imkan tanıyor.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi 2.8 inç ekran boyutu, 65K renk desteği ve 240x320 ekran çözünürlüğü olan HTC Touch'un en öne çıkan özelliği ekranındaki TouchFlo özelliği. Özellik sayesinde parmağı kaydırarak ya da ekrana hafifçe vurarak, kontrolleri ve seçme işlemlerini gerçekleştirmek mümkün. Bu özelliğe ek olarak konulan, bazı arayüz ve menü değişiklikleri de SMS, uygulama ve diğer gerekli bilgilere çabuk şekilde erişmeyi sağlıyor.

Eğer daha önce Windows Mobile tabanlı bir cihaz kullandıysanız, HTC Touch'nin ana ekranından başlayan yeni duruş ve hissi rahatça farkedeceksiniz. Ana ekrandaki, kişiler, takvim, mesajlar, sık kullanılan uygulamalar ve hatta hava durumuna tek tıklama ile ulaşmayı sağlayan arayüz çok hoşumuza gitti. Parmağın, ana ekran üzerinde HTC logosuna yakın bir yerden yukarı doğru kaydırılması, sizi yeni 3 boyutlu bir ekrana taşıyor. Bu arayüzü kullanarak, uygulama, kişiler ve multimedya içeriğini parmağın hareketleri kontrol etmek keyifli bir deneyim haline geliyor. Bu arayüzden çıkmak için ise ilk başta yapılan, parmağı yukarı kaydırma hareketinin tam tersini olan aşağı doğru kaydırma yapmak yeterli oluyor.

Ekran parmağı kaydırma ile dokundurma arasındaki farkı ayırt etmede başarılı. Bunun sağladığı avantaj özellikle internet sayfası ve belge incelerken karşımıza çıktı. Herhangi bir belge ya da internet sayfası okurken, parmağın aşağıdan yukarıya hareketi, sayfanın kaydırılmasını, parmağın tek dokunuşu da sayfanın bu hareketini durdurmayı sağlıyor. Aynı özellik numara listenizden isim sırasına göre kişi ararken de kolaylık getiriyor.

HTC Touch'ta gözlerimizin en çok neyi aradığına gelirsek; elbette cevabımız tam QWERTY klavye oldu. Tasarımın küçüklüğü, tam klavyenin eklenmesinin önüne geçerken, kullanıcıları küçük boyutlu sanal klavye ile el yazısı tanıma özelliğine mahkum bırakıyor. Sanal klavye ile hızlı metin girişi çok kolay değil; çünkü harf ve rakamların boyutu parmak uçları için yeterince büyük değil. Bu yüzden cihazın kendi kalemini kullanmak zorunluluk gerektiriyor. El yazısı tanıma özelliği kullanışlı ve hızlı metin girmek için iyi bir alternatif olsa da; harfleri tanımada yaşanan problem, sık sık girişi yapılan yanlış metni silmeyi gerektirdiği için yine zaman kaybına neden oluyor. Burada kısaca şunu söylemek gerekir ki; ürün e-postaları ile çok haşır neşir olan ve gün boyu bu trafiği yaşayan profesyoneller için çok doğru bir tercih değil.

Ürünün üzerindeki butonlara baktığımızda; ekranın hemen altında konuşma başlatma ve sonlandırma butonları ile birlikte beş yönlü navigasyon butonu var. Sağ tarafta kamera etkinleştirme butonu ile iyi gizlenmiş SIM kart ve microSD yuvaları bulunuyor. Son saydıklarım, bir koruma kapağı ile muhafaza edilirken ilk bakışta farkedilmesi zor. Sol tarafta ise ses ayarı butonu, altta USB girişi ve boyunluk tutturma kısmı ile üstte açma-kapama butonu bulunuyor. Son olarak arka kısımda hoparlör, kamera ve kendi kendini çekme aynasından oluşan üçlü yer alıyor.

Özellikler

Üründe, özellik bakımından yeni arayüzünün dışında gelen devrim niteliğinde bir değişiklik bulunmuyor. HTC Touch bu anlamda Windows Mobile 6 Professional platformunu kullanan, sınıfının diğer telefonlarından kesin çizgiler ile ayrılmıyor.

Kablosuz bağlantı olarak üründe Wi-Fi ve Bluetooth 2.0 bulunurken ne yazık ki 3G desteğine rastlamıyoruz. Hoş bu erişim henüz altyapısına ülkemizde kavuşmuş olmasa da, ilerleyen dönemde kablosuz ağ bulamadığınız takdirde internete erişmeniz EDGE hızında olacak. Kablosuz ağ demişken; cihazın bu bağlantısının oldukça başarılı çalıştığını söyleyelim. Gerek şifre korumalı gerekse korumasız ağlara bağlanma hızı oldukça tatmin edici. İnternette gezinirken, görüntü kayması ya da resimlerde bozulma gibi sorunlar ile karşılaşmamak da bizi memnun etti.

Bluetooth bağlantısına baktığımızda ise kablosuz kulaklık, eller serbest kitleri, dosya paylaşma ve Bluetooth kulaklıklar için A2DP desteklenen özellikler arasında yer alıyor.

Arka kısımda yer alan kamera, bu kategorideki modellerin standardını aşamıyor. 2 megapiksel çözünürlük, 8x zum, video kayıt özelliklerine sahip olan kamera, beş farklı çözünürlük kalitesi ve dört resim kalitesi ayarı sunuyor. Üründe gece çekimlerinin vazgeçilmezi olan flaş ise bulunmuyor.

Sesli ve sessiz video kaydı yapabilen HTC Touch, MPEG4, Hareketli JPEG ve H.263 formatlarını destekliyor. Sadece iki çözünürlük seçeneği olsa da, kameradan gelen beyaz ayarı ve renk efektleri ile çekim özellikleri zenginleşiyor.

Resim kalitesini genel olarak beğendik. Her ne kadar resmin ortasında hafif bir bulanıklık kendini gösterse ve sarı tonun az da olsa fazlalığı göze takılsa da, çözünürlük iyi, renkler de çoğunluk ile parlaktı. Yalnız, resim çekerken bulanıklığı engellemek ve iyi kalitede görüntü elde etmek için ürünün titretilmesini minumuma indirmek gerekti. Resim kalitesine karşın video kalitesi daha düşük ve resimlere kıyasla daha fazla pikselleşme oluşturdu.

Performans


İstanbul'un kalabalık sokak ve mekanlarında test ettiğimiz HTC Touch, çağrı kalitesi olarak tatmin edici performans sağladı. Tren istasyonunda yaptığımız konuşmalar da, trenin geçişi sırasında karşıdaki kişi ile ses trafiğini devam ettirebildik. Bu gürültü karşısında bizi yarı yolda bırakmayan ürün, şehiriçi trafik gürültüsünde ise herhangi bir duyma ya da sesimizin karşı tarafa iletilmesi problemini ortaya çıkarmadı.

Ses iletimi konusunda başarılı olan ürünün çağrı konusunda aksadığı nokta yine en beğendiğimiz TouchFlo ekran özelliği nedeni ile oldu. Konuşma sırasında ekranın yüze yaslanmasının, sanki ekrana dokunarak komut verilmiş işlevi görmesi çoğu zaman konuşmanın yarıda kesilmesine neden oldu. Bunun üstesinden gelmenin yolunu tahmin edeceğiniz gibi pratik olarak, ekranı yüzümüze değdirmemekte bulduk. Ama HTC'nin bizim pratik yolumuz yerine daha işlevsel bir çözüm bulması kullanıcı tarafında memnun edici etki yaratacaktır.

201MHz TI OMAP850 işlemciye sahip cihaz, genel performans değerlendirmesi yaptığımızda çok hızlı olmayan bir ürün. Üründe sık sık birkaç saniyelik uygulama başlatma gecikmeleri yaşadık. Multimedya içeriği oynatırken de bu durumla karşılaştık. Medya çalar ile ana menü arasında geçişlerde kısa da olsa gecikmeler oluştu.

Ses kalitesi de standart düzeyde olan HTC Touch, bas eksikliği hissedilmesine rağmen fazla gürültülü olmayan ortamlarda keyifli müzik dinlemeye olanak sağladı. Ses kalitesi kulaklık ile bariz şekilde daha kaliteli alınabiliyor.

5 saat konuşma ve 8.3 gün bekleme süresi biçilen HTC Touch, multimedya, kablosuz internet ve standart sürede konuşmanın yapıldığı gün sonunda şarj cihazını arıyor.

"Kullan - At" Cep Telefonları



Tek kullanımlık cep telefonları, yakında her yerde olacak. Düşük fiyatlara satılacak telefonların, acil aramalar için kullanılması gündemde.

Şu an için 20 dolar civarında bir fiyata satılması planlanan ve kullan at olarak isimlendirilen telefonlar, üzerlerinde ekran bile barındırmıyor. Sadece GSM hattına bağlanıp görüşme yapmanızı sağlıyorlar. Hatta numaraları elle çevirmeniz gerekiyor. Diğer taraftan, yedekte bir iletişim aygıtı bulunması açısından oldukça önemli bir görevi yerine getirdiklerini söyleyebiliriz.

Bu telefonların SIM kart barındırıp barındırmayacakları veya bir işletmeciye bağlı kalıp kalmayacakları konusunda son sözü satıcılar söyleyecekken, en kötü ihtimalle 112 (Avrupa) veya 911 (ABD) gibi acil çağrı numaraları hiçbir işletmeciye gerek olmaksızın aranabiliyor.